Depreme ne kadar hazırlıklıyız?

Depreme ne kadar hazırlıklıyız?
Yayınlama: 23.12.2022
159

İskenderun Teknik Üniversitesi(İSTE) İnşaat Teknolojisi Öğretim Görevlisi Sıtkı Alper Özdemir, Kırıkhan merkezli 4.8 şiddetindeki depremi değerlendirdi.

Özdemir, depremin Hatay’ın daha önce yaşadığı depremlerden bir tanesi olduğunu söyledi.

Ülkenin 3 büyük fay hattı olduğunu ve Hatay’ın da Doğu Anadolu fay hattı üzerinde bulunduğunu hatırlatan Özdemir, Elazığ’daki depremin ardından enerji birikiminin uç noktalara kaydığını savundu.

Bu bölgedeki fay hattında ciddi bir stres yüklendiğini, bunun da zaman zaman Kırıkhan depreminde olduğu gibi açığa çıkacağını aktaran Özdemir, “Çok hazırlıklı mıyız? Noktasında tabi ki soru işaretlerimiz var. Dolayısıyla biz Hatay olarak, depremlere hazırlıklı hale gelmemiz gerekiyor. Depremlerde hazırlıklı hale gelmenin en büyük noktasının depremler yaşanmadan önce yapılarımızın bu depremlere dayanıklı hale getirilmesi olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Zeminde aşırı sıvılaşma riski yüksek olan bölgelerimiz çok fazla”

Önemsenmesi gereken başka bir konunun da inşaat faaliyetleri olduğunu dile getiren Özdemir, imar ve şehir planlamasına dikkat çekti.

Depremde alınacak en büyük önlemin deprem öncesi yapıların güçlendirilmesi gerektiğinin vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu:

“Zeminde aşırı sıvılaşma riski yüksek olan bölgelerimiz çok fazla. Bu ova bölgesinde Kırıkhan, Reyhanlı bölgesinde de var. Antakya şehir merkezinde de bulunuyor. İskenderun şehir merkezinde bulunuyor. Arsuz Karaağaç Mahallesi başta olmak üzere birçok bölgesinde merkezinde de bulunuyor. Dörtyol ve Erzin’de Payas’ta da var. Dolayısı ile zeminde sıvılaşma riski yüksek olan bölgelerde de depremin fazlaca hissedildiğini görüyoruz. Bu durum önemsenmeli. Tabi teknik detaylar olarak birçok konu var konuşmamız gereken ama en azından imar planları hazırlanırken bu konuların gündeme getirilmesi lazım.”

Başta İskenderun ve Antakya olmak üzere 40-60 yaş binaların halen kullanımda olduğuna dikkati çeken Özdemir, “Yapı stokumuzun ciddi şekilde bir test edilmesi, gerekli görülen bölgelerde müdahalelerde bulunulması lazım ve bununla alakalı çok önemli bir gücümüz var. Bu gücün ismi de kentsel dönüşüm.” dedi.

– Deprem gerçeği ders olarak verilsin önerisi

Tarih boyunca Hatay’da büyüklüğü 7.0’ı aşan yıkıcı depremlerin yaşandığını hatırlatan Özdemir, Kırıkhan depreminin yüzeye yakın olduğu için fazlaca hissedildiğini aktardı.

Büyük depremlere karşı Hatay’ın 15 ilçesinde deprem simülasyonlarının oluşturulması gerektiğini vurgulayan Özdemir, “Ülkemizde eğitim sisteminde bu konuyu kesinlikle entegre etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belki de ilkokul, ortaokul, lise çağındaki çocuklarımıza da seçmeli ders yada bir çalıştay düzeyinden çalışmaların yapılması. Yani en azından bu şehirde bu ülkede deprem gerçeğinin olduğunu zaman zaman bu durumun açığa çıkabileceğinin altının çizilmesi lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

-Depremde ne yapılmalı?

Deprem anında ve sonrasına ilişkin bilgilerde veren Özdemir, şunları kaydetti:

“Merdiven bölgeleri deprem anında en zayıf bölgelerdir. Asansör bölgeleri en zayıf bölgelerdir. Dolayısıyla deprem anında yani deprem olmaya başladığında eğer birkaç saniye içerisinde maksimum 7-8 saniye içerisinde eğer yapıdan çıkabileceksek, yani terk edebilecek durumdaysak en süratli ve güveli bir şekilde çıkmayı ama 10 saniyenin üzerinde özellikle terk edebilecek durumda değilsek yani 3. Katta, 5. Katta, 10.katta, oturan bir kişi deprem anında tutupta  merdivenlerden koşmanın bir anlamı yok. Çünkü o bina deplasmanı sırasında bir sallantı olacak ve bu sallantıda da kişi kafayı herhangi bir yere çarpabilir, duvara çarpabilir, düşebilir, merdivenden yuvarlanabilir, bu sefer kendi hasar görmüş olacaktır. O tür durumda binanın ayakta kaldığı durumda evet güvenli bir köşede olmasını çök kapan tutun yani dikkat ederseniz çök kapan tutun hareketinde de kafayı koruma esestır. Yani bilincimizi hep ayakta tutalım. Ve yere oturuyoruz. Dolayısıyla dengemizi koruyalım, üzerimize herhangi bir şey düşmesin. Ama dediğim gibi eşyalarımızı muhakkak sabitlemeliyiz. Pencerelerden camlardan uzak durmalıyız. Üzerimize yıkılabilecek herhangi bir ayna türü bir şey varsa veya televizyon varsa bunları muhakkak duvara sabitleyerek öncelikle tedbir almalıyız. Ama bunlardan da deprem anında uzak durmalıyız.”